Bir tren penceresinden dışarı bakarken, uçsuz bucaksız bir manzarada yalnız olmak… Yalnız seyahatin en iyi tanımı belki de bu: Hem dışarıya hem içeriye bakan bir yolculuk. Gideceğiniz yerin adı kadar, kendinize yaklaşım biçiminizi de belirleyen bir deneyim. Bu yazıda solo yanı yalnız seyahatin psikolojik etkilerini birkaç başlıkta konuşacağız.



1. Kendi Sesini Duymak: Sessizlikteki İç Diyalog

Günlük hayatın gürültüsünde çoğu zaman kendi sesimizi duyamayız. Ancak yalnız seyahat, bu sessizliği mümkün kılar. Uzun yürüyüşlerde, metro beklerken ya da bir cafede otururken ortaya çıkan o iç diyalog, yalnız seyahatin en terapik yönlerinden biridir. Kimi zaman bir kararın eşiğinde, kimi zaman sadece hayatın akışına tanıklık ederken kendinle konuştuğunu fark edersin.

2. Karar Almanın Gücü

Grup seyahatlerinde hep toplu karar verme durumu vardır. Grubun kararında senin etkin sınırlı olur. Hâlbuki yalnız seyahatye nereye gideceğine, ne zaman dinleneceğine, ne yiyeceğine sen karar verirsin. Basit gibi görünen bu tercihler, öz güveni güçlendirir. Kaybolduğunda yolu kendin bulmak ya da yabancı bir dilde yardım istemek bile, zihinsel sınırları aşmanın küçük ama etkili yollarıdır.

3. Yalnızlığın Yarattığı Derinlik

Her yalnızlık, boşluk değildir. Bazen en iyi eşlik, yalnızlıktır. Bir meydanda oturup gelen geçen insanları izlemek, geçmiş anıları düşünmek ya da sadece hiçbir şey yapmadan bir süre beklemek… Bunlar dışarıdan sıradan görünse de içeride büyük değişimlere yol açabilir.
2018 yılında Endonezya’nın Sumatra adasında Medan’dan Toba Gölü ortasındaki adaya minibüsle gidiyordum. Minibüste tamamen yerli insanlar vardı. İngilizce bilen kimse yoktu. Anladığım kadarıyla Endonezce de konuşmuyorlardı. Daha cok Toba çevresinde konuşulan Batak dilini konuşuyorlardı. Normalde minibüsün akşam saat 9 gibi gideceğimiz yere varması lazımdı. Ama yolda minibüs bozuldu. Şoför indi tamir etmeye başladı. Biz de indik. 3 saat minibüsün etrafında Batak dili konuşan insanlarla şoförün minibüsü tamir etmesini bekledik. Sumatra adasında bir ıssız yolda.

4. Bağ Kurmanın Yeni Yolları

Yalnız seyahat etmek, başkalarıyla bağ kurmayı da kolaylaştırır. Grup içinde gezerken dış dünyaya daha kapalı oluruz; oysa tek başınalık, sohbeti davet eden bir durum yaratır. Bir kafenin sahibiyle yapılan kısa bir sohbet ya da yolda tanışılan başka bir gezginle paylaşılan hikâye, insana dair duyguları yeniden canlandırır.


5. Korku ve Özgürlük Arasındaki İnce Çizgi

İlk yalnız seyahat her zaman biraz korkutucudur. Ancak bu korku, yerini kısa sürede özgürlüğe bırakır. Uçuş saatine yalnız yetişmek, tren kaçırınca alternatif aramak, gecenin bir yarısı yabancı bir şehirde yürümek… Bunların hepsi seni güçlendirir, çünkü kendine “yeterli” olduğunu hatırlatırsın.

The following two tabs change content below.
Kategoriler: Blog

Omer Dogan

Seyahatya.com sitesi yazarı. Şu an Güney Kore'de yaşıyor.

1 yorum

Anonim · 25 Nisan 2025 14:02 tarihinde

Posta kutusunda Seyahatya’dan bir mektup görünce çok sevindim, uzun zaman olmuştu, selamlar sevgiler duâlar…

Cevapla